"THE LAST THING ON HIS MIND IS MURDER"
Oyuncular:
Billi Bob Thornton - Ed Crane
Frances McDormand - Doris Crane
James Gandolfini - Big Dave Brewster
Yönetmen: Joel Coen
Yapımcı: Ethan Coen
Senarist: Joel Coen & Ethan Coen
Müzik: Carter Burwell
Sessizdi ama sanki elleri konuşuyordu. Ah o eller ezberlediği modeli her gün yapıyordu.[*]Ta ki ezberdışı biri gelene kadar. Tam elini adamın saçına götürdüğü sırada, adam (Creighton Tolliver) ivedilikle peruğunu çıkardı ve geriye kalan bir tutam saçı kesmesini bekledi. Ed Crane şaşkındı; ancak Creighton'dan duydukları ilgisini çekiyordu. Beyni ve mantığı konuşan bir adamdı Ed. Bu biraz da Doris yüzündendi. Eşinin patronu Big Dave'le yaşadıklarını iyice fark ettiğinden beri yüreği konuşmuyordu, suskundu. Suskunluğunu bozduğu an birdenbire birçok kişinin hayatı değişmişti. Sonrasında kendisinin bile nasıl yapabildiğine inanamadığı şeyi yaptı: Creighton'un iş teklifini kabul etmek. Creighton kaliteli insan saçından yapılmış peruğu olan kel bir adam olması dışında , bir iş kurmayı planlıyordu: "Kuru Temizlemecilik" Ed düşündü; bu nasıl olacaktı? Yapabilir miydi? İçgüdüleri yapmamasını söylüyordu; ama içgüdüleri değil miydi onu o dükkana tıkan? Big Dave'e bir mektup yazdı:

Bu mektubun karşılığı olarak aldığı parayı düşünmeden Creighton'a verdi. Ed'e göre bu iş hızla büyüyecekti, hem de o hiç kılını bile kıpırdatmadan. O sadece parayı verecekti. Öyle oldu mu? Tabii ki de HAYIR! Creaighton'un sırra kalem basması yetmezmiş gibi Big Dave'in de o tehdit mektubunu gönderenin Ed olduğunu fark etmesi her şeyi mahvetmişti. Ed Big Dave'i öldürdü, hem de karısının eşyasıyla. Başka şansımı vardı ki? Olaylar giderek dayanılmaz bir hal alıyordu. Doris hapishaneye girmiş, Ed ise Doris'in masum olduğunu söylemeye cesaret edememişti. En iyi avukatı tutmuş; ancak bu karısının intihar etmesini durduramamıştı. Avukata evi satarak verdiği para nedeniyle artık bir evi de yoktu. Arkadaşıının evinde kalıyor ve yine o sigarayı elinden düşürmüyordu. Onu birazcık olsun rahatlatan tek bir şey vardı: Birdy! Birdy, evinde kaldığı arkadaşının kızıydı. Ed'e göre sanki o parmaklarıyla piyanoyu okşuyordu. Her şeyden ümidi kesmişti. Yaşamı Birdy'nin piyanosu ve sigaradan ibaretti. Kafasına koydu, Birdy'yi ünlü biri yapacaktı. Yola çıktılar. Birdy'yi dinleyen müzisyen Ed'e "Stenograf olmalı, müzisyen değil." demesi üzerine sinirlenip bir hışımla yola çıkan Ed, Birdy'yi de alıp eve -arkadaşının evine- geri dönmeye karar verdi. Birdy'den "hiç beklemediği hareket" yüzünden kaza yaptı. Yaralanan Ed'in aksine Birdy kurtarılamadı. Bu sessiz adam hiç istemeden 3 kişinin hayatına son vermişti. Ama o evde -hala arkadaşının evinde- oturup sigarasını içiyordu. Diyorum ya "Aklında olan son şey cinayetti.".
[*]
The Butch;

The Crew;

The Executive Contour;

The Flat Top;

The Ivy;

The Junior Contour;
Favori filmlerimden birisi ancak bu kadar iyi yorumlanabilirdi.
YanıtlaSilReferans göstereceğim bir yazı, elinize sağlık..
Piyano hocası Ed'e, Birdy'nin "Stenograf olması gerektiğini" söylüyordu :)
YanıtlaSilddarko, teşekkür ederim. niye psikolog yazdığımı ben de bilmiyorum.
YanıtlaSilkonfigürasyon mühendisi, sana da çok teşekkür ederim (:
Ayrıca yazı cidden güzel olmuş. Ed'in ağzından yazılmış gibi. Onun, kafasından geçenleri tarif ediş biçimine benziyor. Hoşuma gitti. Sevdim :)
YanıtlaSilCoenlerin en iyilerindendir.
YanıtlaSilGüzel analiz,elinize sağlık.Yalnız,Birdy kazada ölmedi.
YanıtlaSil