

Oyuncular:
John Cusack - Craig Schwartz
Cameron Diaz - Lotte Schwartz
Ned Bellamy - Derek Mantini
John Malkovich - John Horatio Malkovich
Catherine Keener - Maxine Lund
Yönetmen: Spiko Jonze
Senarist: Charlie Kaufman
Yapımcı: Steve Golin, Charlie Kaufman
Müzik: Björk
Yapım Yılı: 1999
Süre: 112 dk.
...
Gözlerinden gireceğim,
İçinde yer edeceğim.
Sana oradan sesleneceğim,
Ellerini ver, ver ellerini...
Seni öldüreceğim.
Özdemir Asaf/ Aşk Şarkısı
Aynen böyle yapmıştı Craig. Kuklacılık onun her şeyiydi. Lotte'nin hayvanlarına uyuz olur bir hali vardı. Kim uyuz olmazdı ki... Problemleri olan irice bir gorili vardı Lotte'nin. Zaten ilişkileri de iyi gitmiyordu. Ne Craig iyi bir koca, ne de Lotte iyi bir eşti. "Canım" diyişlerinin arkasında sanki farklı çıkarlar, çeşitli amaçlar gizlenmeye başlamıştı. Hayatından bıkmıştı Craig. Olmasını istedikleri kişi olmasını beceremiyordu. O yetenekli kuklacı artık kuklacı değildi. O zengin bir adamdı. Zengin ve mutsuz... Bulduğu bir geçit onu milyoner, karısını transseksüel, Maxine'ini aşık yapmıştı. O ise ancak aşkına küçük bir kızın gözleriyle öylece bakakalacaktı.
Anlaşıldığı üzere Craig bir kuklacı, eşi Lotte ise veteriner olsa gerek. Craig bir gün girdiği 7,5 katındaki masabaşı işinden bir tünele ulaşıyor ve tünelde 15 dakikalığına John Malkovich oluyor, onun gibi hissediyor, gördüğünü görüyor. Bunu işyerindeki aşkı Maxine'e ne ardından Lotte'ye anlatmasıyla bir yandan zengin oluyor, bir yandan da Lotte'yle Maxine arasındaki transseksüel ilişkiyi acı çekerek izliyordu. Lotte John Malkovich'in bedeniyle Maxine'i şımartırken, bir anda Craig devreye giriyor ve Lotte'yi evlerindeki gorilin kafesine kilitleyip, Maxine'le aylardır beklediği ilişkiyi yakalıyor. Her şeyden habersiz Maxine, Lotte'nin telefonuyla aslında (John Malkovich aracılığıyla) Craig'le yattığını anlıyor. Sonraları Craig John Malkovich'in ününden yararlanarak kuklacı, çekiciliğinden yararlanarak Maxine'in eşi oluyor. Lotte'nin bu durumdan rahatsız olup, tünel hakkında Craig'in patronuna bahsetmesiyle bekleyiş başlıyor. Bu sırada Craig John Malkocih'in kendi benliğine dönmek için çırpınışını bastırarak, yılların aktöründen olağanüstü bir kuklacı çıkarıyor. Yaptığı gösteriler, para, şan, şöhret onu Malkovich'lik fikrine iyice alıştırdığı sırada uzun bekleyişteki Lotte ve beraberindeki patron hamile olan Maxine'i kaçırarak, Craig'i tehdit ediyorlar. Malkovich'in yaşlı bedenini bırakmak zorunda kalan Craig'in ardından, (aslında zaten kendi bedeninde bulunmayan) patron Malkovich'in bedeninde hayat sürdürürken, aslında Maxine'in de Lotte'ye karşı derin bir aşk beslediği ortaya çıkıyor. Bunun üstüne Lotte, Maxine ve doğan çocukları yepyeni bir hayata başlıyorlar. Aslında Craig için de yeni bir hayat bu. Ne de olsa 5 yaşlarında bir kızın gözünden âşık olduğu Maxine'inin yüzüne bakmak kolay değil.
Ne de güzel demiş yine Özdemir Asaf;
...
Sakladığın kendini böldün iki yarım'a;
İki kez yaralandın bir yarım yara için.
(2/1 -1/2)
filmle ilgili güzel bir yorum;
(çemkirik limon dilimi tarafından lafmacun.org'da yapıldı)
being john malkovich. malkovich olmak. aslinda matah bir sey degilmis. bu muydu anlamamiz gereken? sanmam.
insanlarin baska bedenlere girerek sonsuza kadar bir sekilde böyle yasamalari mi yoksa(ki en cok bu kismini sevdim saniyorum)...
tanimlayamadigim bir carpik iliski...baskasi olmak icin siraya giren insanlar. hemen asik olmalar mesela...bir kadin icin birbirlerinden vazgecmeler, elde etmek icin elinden geleni ardina koymamaca. kendine ve de yillardir birlikte yasadigina yabancilasma.
insanin kendi ic dünyasinin derinine girdiginde cildirma ihtimali(john malkovich'in kendi beynine girdigi o an).
hepsinden güzeli, kuklalarin dansiydi...
orda basladi orda bitti her sey.
baskasi olabilmenin hazzi, baskasi olmanin sorumlulugunu duyarak...kendin olmaktan vazgecerek...sonra bencillesip, onu kendine alet etmek. bu sefer onun sorumluluklarini zerre iplemeden, ondan kopuk ama o.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder